51. Bölge Neden Bu Kadar Popüler?

Area 51’in bu kadar popüler olmasının en başında orada uzaylıların olduğuna
inanılması yatıyor. İddialara göre bu canlıların harika uzay gemileri var. İlk
canlıların dünya dışından 1947’de geldiği söyleniyor. Bu yüzden bizi yok
edeceklerse muhtemelen şimdiye kadar yapmışlardı.

Yazının başında şunu da belirteyim 1,4 milyon kişi 20 Eylül’de Nevada’daki
bölgeye baskın yapmayı planlıyor.

Bir ABD Hava Kuvvetleri sözcüsü, New York Times’a üs bölgesine girmenin
tehlikeli ve yasak olduğunu belirterek “Hava Kuvvetleri, Amerika ve
varlıklarını korumaya hazırdır” dedi.

Üssün çevresindeki “Yasak bölge” tabelalarında üsse girmeye
çalışanlara karşı güç kullanılabileceği uyarısı yer alıyor.

Dünyanın en ünlü UFO olaylarından biri: Roswell UFO
vakası

1947 yılında ünlü 51. Bölge civarında meydana gelen UFO kazası için
yetkililer, düşen cismin bir askeri hava balonu olduğunu duyurmuştu. Fakat
olayın yaşandığı yıldan bu yana çok sayıda komplo teorisi üretildi.

1990’lı yıllarda ardı arkası kesilmeyen komplo teorilerine bir son vermek
için ABD’li yetkililer, düşen cismin Mogul Projesi adı verilen bir program
kapsamında nükleer test taraması gerçekleştiren askeri bir balon olduğunu
açıkladı.

Mogul Projesi’nin dönemin bir diğer büyük gücü olan Sovyetler Birliği’nin
gerçekleştirdiği atom bombası testlerini kontrol etmek amacıyla düzenlendiği
belirtildi.

Kazadan 30 yıl sonra 51. Bölge’de çalışan kişiler tarafından yazılan
yüzlerce notta, 1947 yılında Roswell yakınlarında bir UFO kazası olduğu
belirtiliyor.

Uzun parmaklar, süpersonik zeka!

Boyd Bushman, 51. bölgede çalışmış olan eski bir bilim adamı. Onu ölümünden
sonra bu kadar meşhur eden şey ise 51. Bölge hakkında yaptığı açıklamalar.

Uzaylıları bölgede gördüğünü idda eden Bushman’a göre bu canlılar uzun parmaklara
ve perdeli ayaklara sahip. Hatta Quintumnia adlı bir gezegenden dünyaya
gelmişler.

Daha da etkileyici olan Bushman’ın 51. Bölgede yaşayan uzaylıların bir
çoğunun yaşının 250’den fazla olduğunu ve bunlardan bazılarının ABD için
çalıştığını söylemesi. Yok artık dediğinizi duyar gibiyim.

Uzaylılarla iletişime geçmenin yeni yolu da bulundu

Bilim insanları, lazer ışınlarını kullanarak uzaylılara ulaşmanın daha
etkili olabileceğini belirtti. Dünya dışı zeki yaşam formunu arayan SETI, radyo
sinyallerini tespit etmek üzerine çalışıyor. Ancak SETI’nin yeni projesi
sayesinde devasa gama ışını gözlemevi VERITAS ile lazer benzeri ışıklar da
tespit edilebilecek.

İnsanlar, uzayda 100 yıl kadar bir süredir radyo dalgalarını yayıyor.
SETI’nin radyo temelli yaklaşımının arkasındaki mantıksa diğer uzaylı
toplulukların da radyo dalgalarını kullanabileceği fikri altında yatıyor. Yeni
bir araştırma türüyse bu fikirden çok daha ciddi bir şekilde değerlendiriliyor.

SETI Enstitüsünden Dr. Seth Shostak, “Bir ışık demeti üzerine saniyede
bir radyo ışınından çok daha fazla bit gönderebilirsiniz. Bunun nedeni sadece
daha yüksek frekansta olması. Aslında basit bir fizik kuralı ancak bence
geçmişte kolayca fark edilebilecek bir ışık ışını göndermek zor olduğu için bu
yöntem denenmedi” dedi.

VERITAS ile ortak çalışan SETI, 4 adet 12 metrelik teleskopuyla birlikte
işaret ışıklarını arayacak.

VERITAS’taki teleskoplar, araştırmayı yeni bir seviyeye taşıyabilir. Çünkü
kozmik gama ışınlarını tespit etmek ve uzun süre sadece birkaç nanosaniye olan
lazer darbeli ışık sinyallerini aramak için inşa edildiler.

Dr. Seth Shostak daha sonra konu hakkında şunları dedi; “Uzaylılar
bizim hakkımızda neler biliyor? Bizden 70 ışık yılı daha uzak mesafedelerse
bizim varlığımızdan haberdar bile değiller çünkü bizim izlerimiz onlara
ulaşmadı. Ancak Dünya üzerinde yaşam olduğunu biliyorlar. Çünkü gezegenimizde
oksijen var. Buraya baktıklarında ‘Şuraya bak, atmosferde oksijen var. Bu da
fotosentez sonucunda olur’ diyecekler.”

Şu an için Dünya’nın iletebildiği en güçlü lazer, birkaç nanosaniye süren
500 terawatt’lık ışık titreşimi üretebiliyor. Bu da bu lazerlerden birinin
1.470 ışık yılı öteye konması durumunda VERITAS’ın bu ışığı tespit edebileceği
anlamına geliyor. VERITAS, 150 ışık yılına kadar alanı inceleyecek ve bu
aralıkta 5.900 ila 8.500 yıldız olduğu düşünülüyor.

Mesajın nereden geldiğini veya yabancı uygarlıkları bulmak için bir lazer
ışık patlaması kullanılabilir. Ancak Shostak, radyo yayınlarına da odaklanmaya
devam etmenin hala önemli olduğunu söylüyor.

Bir umut uzaylı görürüz diye sürekli yıldızlar izlendi

Güneş sistemi boyunca uzay aracı göndermemiz ve diğer yıldızları çevreleyen
Dünya benzeri dünyaları aramamızın önde gelen nedenlerinden biri, yaşam
belirtileri veya en azından yaşamın olabileceği yerler bulma umuduydu.
Işıkların açık olduğu tek yer biziz! Uzaylıların bizi onları arama zorluğundan
kurtaracağı ve bunun yerine buraya geleceği fikrinden kurtulmanın rahatlığı da
var. Öte yandan aslnda her şey bir nevi popüler hayal gücünün de bir parçası.

Hayal gücü? Ne yazık ki şimdilik hepsi bu kadar olabilir. 20 Eylül olayı gerçekleşse, kalabalıklar Hava Kuvvetleri kapılarını bir şekilde kırabilseler bile, kimsenin orada uzaylıları görmesi muhtemel değil. Bu zor bir gerçek ve aynı zamanda üzücü bir durum.

Son olarak, şu soruyu da cevaplayın: Daha ilginç olan, uzaylıları olan bir dünya veya onlarsız bir dünya mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Next Post

“Sahte et” Yaygınlaşacak, Gerçek Et Tüketimi Düşecek

Çar Kas 4 , 2020
Bu yıl haziran başlarında ABD’nin San Francisco şehrine WWDC 2019 etkinliği kapsamında gitme şansı buldum. Etkinlik sonrasında ise bir arkadaşımla birlikte Silikon Vadisi’nin olmazsa olmazı Palo Alto’ya yolum düştü. Burada epey süredir kaldığı için restoranların birçoğunu adı gibi ezbere bildiğinden, ben de onu dinledim ve Imposibble Burger yemeye karar verdim. […]